Mazlum Ümmetin Sultanları

Birleşik Arap Emirlikleri

Paylaş:

“Sonra o gün nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz!”

Tekasür Suresi

 

En lüks hayatlar, en yüksek binalar, göz kamaştıran ortamlar…

Allah’ı, yaratılış gayesini ve dünya Müslümanlarının halini unutarak şu FANİ dünyada cenneti yaşamaya çalışan zavallı müslümanlar!

  • Birleşik Arap Emirlikleri Arap Körfezi’nin ortasında yer almaktadır. 1971’de Abu Dabi, Dubai, Acman, Füceyre, Resü’l-Hayme, Şerce ve Ummül-Kayveyn adlı yedi emirlikten oluşan bir federasyon olarak kurulmuştur. Ülkenin başkenti ve en büyük ikinci emirliği olan Abu Dabi, aynı zamanda ülkenin siyasi, endüstriyel ve kültürel merkezi konumundadır.
  • Dünyanın petrol rezervi bakımından en zengin altıncı ülkesidir. Dünya petrol rezervinin yüzde 7’sine sahiptir. Kişi başına düşen Milli Gelir 48 bin 500 dolardır. 
  • Tüketici harcamaları günlük kişi başı 27$ seviyesindeyken geri kalan Arap dünyasında 3.5$’dır.
  • Tüketici profili genelde yüksek gelirli olmasından dolayı kalite ve markaya çok önem verilmektedir.
  • Civardaki ülkelerden önemli bir kesim ticari amaçlarla gelmekte, özellikle BAE’de katı dini kurallar uygulanmadığından, diğer Arap ülkelerinde yaşayanlar yoğun bir şekilde hafta sonu tatili ve eğlence amacıyla Dubai’ye gelmektedir.
  • Ülkenin zor iklim koşullarından dolayı, tarım sektörünün GSYİH’ye katkısı oldukça düşük (%2 civarında) bir seviyededir. Gıda sektöründe kendi kendine yeterliliğin sağlanması zordur.
  • Balıkçılık ve inci avcılığı, gıda sektörünün geleneksel olarak önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
  • BAE ekonomik çeşitlendirme planlarında turizm sektörünün gelişimini hedeflemiş ve Orta Doğu’da daha önce görülmeyen projelere imza atmıştır. Ülke, birçok turnuvaya (tenis, golf, kriket, at yarışı gibi) ev sahipliği yapmaktadır. Bu amaçla Dubai kıyılarına dört adet yapay ada inşa edilmiş, ayrıca bir adet kapalı kayak merkezi kurulmuştur.

 

Sefahatin zirvesinde, en lüks mekânlarda, en yüksek binalarda, göz kamaştıran ortamlarda dünyada cenneti yaşamaya çalışan müslümanlar! Ahiretten hiçbir nasip istemiyorlar anlaşılan.
Sanki dünyada hiç zulüm yokmuşçasına davrananlar… Sanki evler yıkılmıyor, bedenler parçalanmıyor, zalimler hüküm sürmüyormuş gibi umarsızca yaşayanlar… O gün “komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir” buyuran Rasulün yüzüne nasıl bakacaklar! 
Allah’ı ve müslümanları unutanlar kıyamet günü hangi köşede unutulacaklar…