Anne babalar, dünyaya gelen çocuklarının elbette sağlıklı ve zeki olmalarını ister. Beden sağlıklarını korumak için aşı takviminden, beslenmelerine kadar birçok noktaya dikkat ederlerken, zekâlarını geliştirici yönde çabalardan da geri durmazlar. Bunun için oyuncaklar alınır, zekâ geliştirdiği belirtilen müzikler dinletilir.
Sevgi, güven ve karşılıklı etkileşimin çocukların zekâ gelişiminde pahalı oyuncaklardan çok daha fazla işe yaradığını anlatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Reyhan Erol Güler, bu konuda merak edilenleri açıkladı. Dr. Güler, beynimizde milyonlarca nöron olduğunu ve zekâ gelişiminin bu nöronlar arasında yapılan bağlantıların yani sinapsların artması olarak tanımlandığını belirterek; “Sinaps sayısındaki artış, çocuğun ne kadar çok uyaran aldığıyla ilgili. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Çünkü yapılan araştırmalar, zekâyı artıran en önemli etmenin karşılıklı etkileşim olduğunu gösteriyor. Yani uyaranın bir oyuncaktan, müzik sisteminden ya da ekrandan gelmesi değil karşılıklı olması gerekiyor. Bu süreç aslında annenin hamilelik döneminde başlıyor” ifadesini kullandı.
Beyin gelişiminin büyük bölümünün hamilelikte oluştuğunu anlatan Dr. Erol, şu önerilerde bulundu: “Anne adayları düzenli sağlık kontrolünden geçmeli. Yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat etmeli. Folik asit ve omega eksikliği varsa bunlar takviye edilmeli. Ancak bu maddelerin eksikliği yoksa fazla alınmasının da zarara yol açabileceği unutulmamalı. Bebeğin beyin gelişimini negatif yönde etkilediği için alkol ve sigara tüketiminden uzak durulmalı. Anne adayı mümkün olduğunca stresten kaçınmalı. Bu dönemde sakin, huzurlu ve güvenli bir ortam büyük önem taşıyor. Bebeğin dokunma, tat alma ve işitme duyuları anne karnındayken gelişiyor. Annenin elini karnına koyarak bebeğiyle sohbet etmesi ve gülmesiyle salgıladığı mutluluk hormonu bebeği etkiliyor.”
“ANNE SÜTÜ EN DEĞERLİ HAZİNE”
Bebeğin dünyaya geldiği andan itibaren zekâ gelişimini artıran bir başka faktörün emzirme olduğuna dikkat çekerek; “Emzirme çok önemli bir sermaye, bunu iyi kullanmak lazım” diyen Dr. Erol, bebeğin emerken anne ile göz teması kurduğunu, daha ilk andan itibaren olumlu etkileşime girdiğini kaydetti.
Bu dokunuşun, beyindeki kan akımını ve sinapsların artmasını sağladığını kaydeden Dr. Erol, şunları dedi: “6-8 aylık bir bebekte trilyonlarca sinaps oluşuyor. Yapılan araştırmalar da anne sütünün etkisini destekler nitelikte. Zira bu çocukların okul performansının anne sütü almayanlara göre çok daha fazla olduğu belirtiliyor. Bu dönemde kaçırılmayacak altın bir fırsat da annenin bebeğini emzirirken sakin bir ses tonuyla konuşması.
“BEDEN SAĞLIĞI DA İŞİN İÇİNDE”
Tiroid bezinin iyi çalışmaması zekâ geriliğine yol açtığı için doğumdan sonra bebekten topuk kanı alınarak değerlendirme yapılmasının önem taşıdığına dikkat çeken Dr. Erol; “Demir eksikliği anemisi olan çocuklarda davranışsal sorunların arttığı ve okul başarısının düştüğü belirtiliyor. Üzerinde durulan bir nokta da uyku. Sık sık uykusundan uyanan ve derin uyku evresine geçemeyen çocukların okul başarısının düşük olduğu gözleniyor. Çünkü derin uyku beynin dinlenmesini ve büyümeyi sağlıyor” dedi.*
* Aktüel Psikoloji Dergisi’nden alıntı yapılmıştır.