Denemeler

Filistin Bir Mektep Oldu

Paylaş:

Filistin bir mektep oldu. Çok şey öğretti bize, nice dersler verdi. Yaşamadığı, görmediği hiçbir şeyi anlatmadı. İşin edebiyatını yapmadı anlayacağınız. Zulmü ve acıyı iliklerine kadar yaşadı ve onlarca ders verdi bu ümmete. Bu derslerin hepsini burada anlatmak mümkün değil elbette ama birkaçını zikretmekte fayda var. Her bir dersi anlamlı, her bir dersi hayat bahşedecek ölü ruhlarımıza…

ŞEHADETİ öğretti Filistin bize

Ölüm, kitaplarda yazıldığı gibi değildir. Kitaptan okumakla bombaların altında ölümü anlamak aynı şey olmaz asla. Filistinli yiğitler, şehadet aşkının ne demek olduğunu öğrettiler bize. Ölüme, sevgiliye koşar gibi koştular, bir an bile tereddüt etmediler. Evladını Rabbine uğurlayan anne feryat değil, hamd ediyordu. Tüm ailesini kaybeden babanın ağlayan gözlerinin ardında şükreden, teslim olan bir kalp vardı. Kardeşini şehadete uğurlayan yiğitlerin yüzlerinde tebessüm, gözlerinin içinde sevinç vardı. Ölüm sevindirir mi insanı? Normalde sevindirmez elbet. Ama şehadetse sonu ve kavuşuyorsa ruhlar Rabb-i rahime, bundan büyük saadet mi vardır? İşte Filistin bu duyguları her gün yaşıyordu ve onlar şehadeti böyle öğretti bize…

TEVEKKÜLÜ öğretti Filistin bize

Hiçbir yardımın ulaşmadığı, dört tarafı çevrilmiş bir diyarda sadece Allah’a güvenmeyi anlattı her bir halleri. Başlarına bombalar yağarken sadece O’na el açmayı, O’ndan medet ummayı öğretti Filistin. Allah’tan gelene, sırf Allah’tan geldiği için razı olmak ne demek, onlarda gördük biz. Gıda yok, elektrik yok, içecek su bile yoktu. Yaşamanın tercih dışına itildiği, ölümün ise açlıktan mı yoksa bombalarla mı geleceğinin bilinmediği yerdir Filistin. Anlayacağınız ölüm enselerinde geziyordu Filistinlilerin. Ama yıldılar mı? Hayır. Allah’a güvenenlerin geri adım attığı hiç vaki olmamıştır. Çünkü onlar vekil olarak sadece Allah’ı kabul ettiler, böylece tevekkülü öğrettiler bize.

CİHADI öğretti Filistin bize

Ellerinde sapanlar ile taş atan çocukları mı anlatalım, çıplak ayakla cihada koşanları mı yoksa bombalara karşı ellerini kullananları mı? Hangisini anlatalım? Her biri ayrı bir destan, her biri ayrı bir ruhu temsil ediyor. Allah yolunda malıyla, canıyla, kanıyla cihad edenleri görmek isteyen iyi baksın Filistinlilere. İyi baksın ki utansın Müslümanlığından… Başlarına bombalar yağan, evleri tarumar edilmiş bu insanları cihad meydanında Hz. Ali yapan iman ne heyecan vericidir! İki milyarlık İslam aleminin yapamadığını yapıyor bir avuç Hamas’lı mücahit. Ömürleri tünellerde geçiyor. Tünelde yaşamayı çok sevdiklerinden mi? Elbette hayır. Allah’a verdikleri cihad sözünden dolayı böyleler. Tüm benliğini Allah’a adamış yiğitlerden olma şerefine nail oldu onlar, cihadı hayatlarıyla gösterdiler bize.

SABRI öğretti Filistin bize

Sabır… Dile kolay, amelde zor… Niceleri kaybetti sabır imtihanını. Ama Filistinliler kazandı. Kazanmak ne kelime, sabrı bir zehri yudumlar gibi yudumladılar her gün. Normal zamanda, her şey yolundayken sabretmek kolaydır. Evladının cesedi parça parça eline verilen anneye sorun siz sabrı. O da öğretsin size tüm benliğiyle, tüm azaları ile… Filistin sabrı öğretti sabırsız benliklerimize.

CESARETİ öğretti Filistin bize

Son model tankların en can alıcı yerine, eliyle bomba koymanın ötesinde bir cesaret var mıdır? Ölüme doğru koşmayı, sevgiliye koşmak gibi görüyorlar. İmandan bir yanardağ gibi yürüyor, her adımlarında bir kez daha Selahattin’i hatırlatıyorlar. Yürekleri imandan bir volkan, cesaret iliklerindeki hücre gibi. Belki de böyle bir cesaret görmedi bu ümmet Hamza’dan, Ömer’den beri. Cesaretin dersi olmaz, cesaret varsa vardır, yaşanılır ve bulaşıcıdır. İşte Filistin böyle cesaret aşıladı korkak ve tembel benliğimizin tüm hatlarına…

TESLİMİYETİ öğretti Filistin bize

Teslimiyet, bu ümmete Hz. İbrahim'den ve ailesinden mirastır. "Teslim ol" denildi mi şart koşmak, acaba demek yakışmaz büyüklere. Rab’den geliyorsa imtihan, şartsız, koşulsuz ve sualsiz kabul etmektir teslimiyet. Evladının cesedini kucağında taşırken hamd eden Filistinli anne… Sırf Allah’tan geldiği için en ufak bir isyan kelimesine başvurmayan dev yürekli anam… Lisan-ı hâl ile haykırıyorsun sanki ta oralardan buralara, köhne, isyankâr benliğimize… Ve diyorsun ki teslimiyet zordur ama imtihan sevgiliden geliyorsa başka… Teslimiyetten hiçbir şey anlamadığımızı, teslimiyeti yaşamadığımızı bu kadar yüzümüze vurma lütfen. Biz de öğreneceğiz sizden göre göre, sizi örnek alarak öğreneceğiz inşallah...

El hasılı Filistin bir mektep oldu ve çok şey öğretti bize… Hem de tüm benlikleri ile yaşayarak, acıların gölgesinde kavrularak öğrettiler her şeyi… Onları bu ümmete örnek kılmak istedi Rabbimiz. Bizden öncekilerin başına gelenler şimdi de onların başına geliyor. Peki ya susanlar, umurunda bile olmayanlar, zulmü haykırmayanlar…

Artık Filistin’e üzülmeyi bırakın. Onlar, uyuyan iki milyar Müslümana akan kanlarıyla hayat bahşederken, siz uyuyan Müslümanlar, oturun da kendinize ağlayın. Şehadeti anlamayan, yüreği teslimiyeti tatmamış, tevekkülün sadece adını sayıklayan cesetlerinizi gömün toprağa. Sonra da kendi cenaze namazınızı kılın.

FİLİSTİN ÖLMEDİ. Her bir şehadet haberi geldiğinde bin kez dirilen Filistin ile nefes almaktan başka hiçbir yaşam emaresi göstermeyen İslam ümmetinden hangisi ölüdür sizce? Onların ölümü, ölümü öldürüyor. Mü’mince yaşamak bundan başka ne olabilir ki…