20 Mart günü Adana’da yaşanan sokak işkencesinden geriye kalan görüntüler gündemde deprem etkisi meydana getirse de özellikle bir tane görüntü Türkiye’nin toplumsal ve siyasal hafızasına kazındı. Yukarıda da gördüğünüz görüntüde başörtülü bir bayan polis başörtülü bir bayana anayasal hakkını kullanmak ve basın açıklaması yapmak istediği için cop vuruyor. Burada önemli olan elbette polisin ya da darp edilenin başörtülü olup olmaması değildir. Hiçbir polis haksız yere bir başkasına bu şekilde muamelede bulunamaz. Fakat bu görüntünün önemi geçmişte zulme uğramış bir kesimin bugün zulmeden tarafta olduğunu göstermesinden kaynaklanmaktadır.
Başörtüsü için mücadele eden Müslümanlar, başörtülüler insanlara zulmetsin diye mi mücadele verdiler? Derin din düşmanı komitenin emri altına girsinler diye mi mücadele verdiler? Bu durum anlatılamayacak kadar içler acısı bir durum… Ayrıca Müslümanların geldiği noktayı da ortaya koyan bir durum. Furkan Hareketi Mensupları ise gerek zulme karşı gelerek ve bunun bedelini ödeyerek gerekse de Tevhidi duruş göstererek Müslümanlara örnek oluyor. Bu duruşun devam ettirilmesini temenni ediyoruz.