ALPARSLAN KUYTUL HOCAEFENDİ’YE HAKARET EDEN HADİ ÖZIŞIK’A TAZMİNAT CEZASI
Hadi Özışık, Youtube kanalında Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye hakaret etmesi üzerine açılan hakaret davasından ceza alarak, 20 bin TL tazminat ödemekle yükümlü kılındı. Alparslan Kuytul Hocaefendi bu kararı şu şekilde değerlendirdi: “Bu sonuç bizim hoşumuza gitmedi. İtiraz edeceğiz. Bu kararı veren hâkime yüz binlerce kişinin izlediği bir Youtube kanalında aynı şeyi kendisine yapsalar yine aynı kararı verebilir miydi diye sormak lazım. Normal şartlarda bu miktarın daha fazla olması gerekirdi. Burada miktar çok önemli değil, önemli olan Türkiye'de AKP’li, ağzı bozuk bir gazetecinin ceza almış olmasıdır. Bu şahsa daha önce de tazminat davası açılmıştı. Ceza davasında da iki ay hapis cezası aldı, bu davadan da 20.000 TL tazminat cezası almış oldu. Onunla beraber kardeşi Süleyman’ın hakaretvari ifadeleri var, aynı şekilde programda bulunan Abdurrahman adlı gazeteciye de hakaret davası açılmış durumdadır.”
FURKAN GÖNÜLLÜLERİ MÜCADELEYE DEVAM EDİYOR
Furkan Gönüllüleri, haksız yere tutuklu bulunan 7 Furkan Gönüllüsü kardeşleri için mücadeleye devam ediyorlar. Anayasal haklarının farkında olarak karşılaştıkları haksızlıkları dile getirmek maksadıyla Türkiye’nin birçok şehrinde ve Avrupa’da özgürlük yürüyüşleri, basın açıklamaları, adalet bekleyişleri, çay-kahve etkinlikleri, çorba dağıtımı ve dua etkinliği gibi meşru eylemlerle kamuoyunda farkındalık oluşturmaya devam eden Furkan Gönüllüleri Ocak ayı itibariyle engellemelerle karşılaştılar. Mardin, Siirt, Osmaniye, Niğde, Bursa ve Mersin’de haklı bir gerekçe gösterilmeksizin abluka, darp ve gözaltı gibi muamelelere maruz kalınırken,
Osmaniye’de ters kelepçe yapılması, Bursa’da ise başörtüsüne el uzatılması “Türkiye Nereye Gidiyor” dedirtti. Bursa’da Furkan Gönüllüsü bir hanımı 3 aylık bebeği ile gözaltına alan polisler, bayanı araçtan aşağı indirmek istedi. Bayanın araçtan inmeyi reddedip kardeşleriyle beraber gitmek istediğini söylemesi üzerine polisler bayanı araçtan zorla indirmek istediler. Bu esnada bayanın başındaki örtüsü açıldı ve sokakta erkeklerin ortasında başı açık bir şekilde bırakıldı. Geçtiğimiz yıllarda da Adana Emniyetinden bayan bir polisin başörtüsüne el uzattığına şahit olunmuştu. Gaziantep’te ise Furkan Gönüllüleri, emniyet tarafından dernek binasının abluka altına alınması sebebiyle basın açıklamasını dernek binası önünde, polisin yoğun baskısı altında gerçekleştirdiler.
15 Ocak 2022 tarihinde Adana’da yaşananlar ise Türkiye’nin polis devleti olduğunun ispatı oldu. Furkan Gönüllüleri 5 Ocak Meydanında gerçekleştirmek istediği “Adalet ve Özgürlük Yürüyüşü” eylemine başlamadan Adana Emniyetinin hukuksuz muamelesi ile karşı karşıya kaldılar ve yüzlerce polis tarafından abluka altına alındılar. Yaklaşık 200 kişi bulunan vatandaşların
etrafı Adana ve farklı il ve ilçelerden gelen 1000 polis ile çevrildi. Saatlerce soğuk havada bekleyişlerini sürdüren gönüllüler, akşam namazını bulundukları yerde mevcut olan küçük bir camide kılmak durumunda kaldılar. Daha sonra evlerine gitmek üzere dağılmaya başlayan gönüllülere polis, siz yürüyüş yapıyorsunuz, diyerek müdahale etmeye başladı. Çocuk-kadın ve yaşlı gözetmeksizin galiz küfürler savurarak tekme, yumruk ve cop ile savunmasız vatandaşlara acımasızca müdahale eden Adana Emniyeti, şiddetin dozunu daha da artırarak aralarında bir kadının bayılmasına ve çocukların fenalaşmasına sebep olacak olan biber gazını yakın temastan sıktı. Adana Emniyeti Furkan Gönüllülerinin üzerine 3 el plastik mermi dahi sıktı. Arbede esnasında
sivil olduğu anlaşılan polisin elindeki çivili beysbol sopası da dikkat çekti.
Anayasanın 34. Maddesinde: “Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” denildiği halde Furkan Gönüllüleri hem anayasal haklarını kullanamamakta hem de Emniyetin çirkin saldırılarına ve zulmüne maruz kalmaktadır. Furkan Gönüllülerinin yıllardır yaptığı yasal, meşru ve barışçıl eylemlerin içeriği kamuoyu tarafından bilinmektedir. Son zamanlarda farklı şehirlerde adeta eşzamanlı olarak Emniyet güçlerinin yoğun baskısı, engellemesi
hatta şiddete başvurması olağanüstü bir talimatın varlığının göstergesi ve Furkan Hareketine yönelik yıllardır yürütülen sistematik
zulmün devam ettirilmesi olmuştur.
HAKSIZ TUTUKLULUĞU DEVAM EDEN 3 FURKAN GÖNÜLLÜSÜNE SEVK!
Adana Kürkçüler Cezaevinde tutuklu yargılanan 3 Furkan Gönüllüsünden Erol Ardıç ve Rıdvan Taş Kayseri, Ufuk Bülez Aksaray T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sevk edildi.
HAKSIZ YERE TUTUKLANAN FURKAN GÖNÜLLÜLERİNİN SES KAYITLARI YAYINLANDI
İftiralarla tutuklu olan Yusuf Tapan, Haydar Akoraler ve Erdal Ergül’ün cezaevinden ses kayıtları yayınlandı. 4 aydır hukuksuz bir şekilde hapse atılan Yusuf Tapan ses kaydında: “Bize yapılanların asıl amacı Hocamız. Hocamızın ve cemaatimizin tertemiz hayatlarına leke sürmek istiyorlar! Allah'ın izniyle bunu kesinlikle başaramayacaklar! Davamız hak, cemaatimiz hak, alnımız aktır. Onlar iftiralarla zulme devam ettikçe biz mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Haydar Akoraler de şunları söyledi: “Biz cezaevinde bir şey kaybetmiyoruz. Aksine manevi alanda gelişiyoruz. Zamanımızı muhasebe etmekle, tefekkür etmekle geçiriyoruz. Dünya imtihan alanıdır. Bundan dolayı biz de başımıza gelen musibetleri önemsemiyoruz. Allah’ın dediği oluyor.”
Cezaevinde bulunan Erdal Ergül: “Bize iftira atmalarının tek nedeni başta hocamızı sonra da cemaatimizi kötülemektir. Sürecin en başından beri ‘bu işi Alparslan Hoca yaptırdı’ dedirtmeye çalışıyorlar” şeklinde konuştu.
VAKIFLARINA KAYYUM ATANAN FURKAN GÖNÜLLÜLERİ, HAYRA DEVAM EDİYOR
Furkan Gönüllüleri kış aylarında yaşanılan zorlukları bir nebze hafifletebilmek için ihtiyaç sahibi ailelere yardımda bulunarak onlara destek olmaya çalışıyor.