Güncel Analiz

Hamas Dünyaya Cihadı Öğretti

Paylaş:

7 Ekim’de Kassam Tugaylarının başlattığı Aksa Tufanı Operasyonunun ardından Filistin direnişi tüm dünyanın gündemine oturdu. Direnişi destekleyenlerin yanı sıra 75 yıldır işgal altındaki vatanını kurtarmak isteyen Hamas’a terör örgütü diyecek kadar İsrail’i destekleyenler de oldu. Başyazarımız Alparslan Kuytul Hocaefendi ise Hamas’ın direnişine açık ve güçlü bir şekilde desteğini ifade etti.

“Bazı kimseler iyi niyetle, İsrail Filistinli Müslümanlara daha çok zulmetmesin diye Hamas’ın aleyhine birtakım şeyler söylüyorlar. Bu kişiler şunu bilmeliler: Hamas her an, her yerde vatanını koruma hakkına sahiptir. Çünkü vatanı işgal altındadır. Hamas’ı, “Neden hücum etti?” diye eleştirenler, sanki bir anlaşma yapılmış ve herkesin yeri yurdu belli olmuş da ondan sonra Hamas barışı bozmuş ve saldırıya geçmiş gibi konuşmaktadırlar. Hâlbuki tüm Filistin Müslümanlarındır fakat şu anda İsrail orayı işgal etmiştir ve savaş devam etmektedir.

Müslümanlar artık İsrail gerçeğini kabul edip ona göre tedbirlerini almalıdırlar. Oradaki Müslümanlara yanlış akıllar vereceklerine, teslimiyeti tavsiye edeceklerine artık mücadeleyi düşünmelidirler. Bir buçuk milyar Müslüman eğer tükürseydi İsrail’i boğardı. Biz vazifemizi yapmıyoruz, o yüzden bu durumdayız’ diye düşünmeleri gerekirken ‘Hamas niye böyle yaptı?’ demektedirler. Rahat yaşayan insanların, mücadele eden insanlara akıl vermeye hakları yoktur.

Hamas, Afgan mücahitleri gibi dünyaya cihadı öğretti. Ümmetin onurunu korumak için canın verilebileceğini öğretti. Hamas, insanlara Allah yolunda mal ve can satmanın ne olduğunu bizzat göstererek öğretti. Bedel ödemeyi, rahatını düşünmemeyi öğretti. Buradaki Müslümanlar “önce kendi ailem, işim, gücüm, her şeyim tıkırında olacak ondan sonra akşamdan akşama sohbetlere gider gelirim, bu kadar yeterli” diyorlar. Bir tek sohbete gelmekle İslam hâkim olur mu? Kur’an-ı Kerim canını ve malını Allah’a satanlardan bahsediyor: اِنَّ اللّٰهَ اشْتَرٰى مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ اَنْفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَۜ “Allah mü’minlerden canlarını ve mallarını cennet mukabilinde satın almıştır.”1 Hamas şu anda bunu yaşamaktadır. İsrail’in içine paramotor ile girmektedir. Hâlbuki paramotor basit bir şeydir, hemen düşebilir ama onunla uçuyorlar. İsrail’de demir kubbe var, onu füzeleriyle havada da vurabilir. Allah’ın yardımıyla kurtuluyorlar ve oraya iniyorlar ama geri çıkmaları mümkün değil. Çünkü oraya inen, orada çatışmaya katılan kişinin tekrar Gazze’ye dönme ihtimali yok. Zaten dönemediler. Hepsi orada şehit oldu. Her giden evinden çıkarken eşiyle çocuğuyla vedalaşarak, bir daha geri dönmeyeceğini bilerek gidiyor. Paramotorla İsrail gibi iyi korunan bir devlete havadan sızdılar fakat oradan çıkamayacaklarını, çocuklarından ayrılırken hiçbirini bir daha göremeyeceklerini ve biraz sonra vücutlarının paramparça olacağını bilerek sızdılar. Bu insanlar gerçekten Allah için mal ve can satmayı, cennet mukabilinde her şeyini ortaya koymayı herkese gösterdiler. Hatta yalnız kendilerini ve mallarını değil çocuklarını bile feda ettiler. Bunlar nasıl bu hale gelmişler? Bu nasıl bir iman? Bu nasıl bir teslimiyet? Bu nasıl bir tevekkül? Bu nasıl bir cihat? Bu nasıl bir cesaret? Bu nasıl bir fedakârlık? Bunların durumunu kelimelerle anlatmak mümkün değil.

Hamas ve Gazze halkı, dünyaya cihadı, fedakârlığı öğretti, dünyaya cesaret dersi verdi. Dünyaya dava için bedel ödemenin ne olduğunu öğretti. Biraz düşünelim: Tünelden çıkıp dünyanın en iyi tankına doğru koşmak... Oraya varmak bile çok düşük bir ihtimal. Koşan kişiyi anında görürler ve öldürebilirler. Fakat yine de bunu yapıyorlar, tankın üzerine çıkıp bombayı tankın en kritik yerine koyuyorlar ve geri dönüyorlar. Kimse bu imana sahip insanlarla savaşamaz. Tankın üzerine çıkan, bombayı koyan adamla savaşılamaz. Bu adam her şeyi göze almıştır. Bu insanlar gibi her şeyi göze almadıkça kimse onlarla savaşamaz. İsrail askeri onlar gibi bir cesarete sahip değildir ve onlar gibi her şeyi göze almış da değildir.

Hamas hem dünyaya hem de Müslümanlara büyük bir ders verdi. Demek ki insan bu noktaya da gelebilirmiş, demek ki insan bu kadar cesur olabilirmiş’ dedirtti. Eğer sahabe olsaydılar bunların her birisi birer yıldız olur, isimleri tarihe geçerdi. Demek ki Allah Azze ve Celle ara ara farklı toplumlarda sahabe gibi insanlar yaratmaktadır. Hepsinin akrabaları bombanın altında paramparça olduğu, kendileri de dehlizlerde yaşadıkları ve her an başlarına bomba düşebileceği ihtimali olduğu halde oradan çıkıp tekrar hücum edebilmektedirler. Böyle bir durumda öyle sözler söylemektedirler ki insanın “Acaba bir hadis kitabı mı okuyorum, sahabe hayatından tablolar mı okuyorum?” diyesi gelmektedir. 

Hamas, dünyaya en gelişmiş silahlara sahip olan İsrail’e karşı cihat ilan edilebileceğini öğretti. Müslümanlara cesareti hatırlattı. Dünya Müslümanlarını ayağa kaldırdı, onların uyanışını ve yeniden düşünmelerini sağladı. Çok büyük bir hizmet yaptı. Evet, şehitler veriliyor ama bir taraftan da Müslümanlarda bilinç meydana geliyor. Üç asır uyumuş olan Müslümanları uyandırmak, nasihat vermekle değil ancak büyük olaylarla olabilir. Allah Azze ve Celle onları bu işle görevlendirdi. Demek ki Hamas Filistin insanlarının içinden seçilmiş olan kitledir.

Hamas’ın insanlığa kazandırdığı şeylerden biri de Batı Medeniyetinin gerçek yüzünü ortaya koymak oldu.  Amerika da Avrupa da -halklar değilse de devlet olarak- İsrail’in yanında yer aldılar. Amerika ve Avrupa’nın bu tutumu devleti idare edenlerin hiçbir insani ve ahlaki değerinin olmadığını, Batı Medeniyetinin medeniyet olmadığını dünyaya ispat etti.

Allah Hamas’ın yardımcısı olsun. Rabbim güç, kuvvet versin. Onları destekleyenlerin sayısını çoğaltsın, kafirin gücünü yok etsin, onların birlikteliklerini bozsun. “Allah’ım onların mallarını mülklerini sil süpür, yok et. Onların kalplerini sık, morallerini boz.”2

  1. Tevbe, 111
  2. Yunus, 88