Hz. Ömer Radıyallahu Anh’ın oğlu Abdullah bir deve satın alır. Deveyi devletin develerini güden çobana verir. Devletin otlaklarında deve yer, içer, iyice semirir. Bir gün Abdullah Radıyallahu Anh satılması için deveyi pazara götürür.
Hz. Ömer deveyi pazarda görür ve kimin olduğunu sorar. “Oğlunun” derler. Canı sıkılır. Oğlunu çağırır, deveye nasıl sahip olduğunu ve nasıl böyle semirdiğini sorar. Oğlu, olanları anlatır. Bunun üzerine Hz. Ömer Radıyallahu Anh: “Vay, ne güzel. Hem halife oğlu olasın, hem böyle iş edesin. Deveni devlet çobanı otlatsın, devlet otlaklarında otlatılsın, satınca da kârı senin olsun. Olmaz böyle şey. Git deveyi sat. Deveyi aldığın tutarı sen al, gerisini götür, devlet hazinesine teslim et” der.