Ey evlat! İşlerini düşün. Nefsini hakikâte erdir. Sende olmayan şeyleri ara. Aramazsan doğruluğuna kimse inanmaz. Sevgiden mahrum yaşamaktasın. Ne Hakk’a uyarsın ne de O’nun işlerine razı olursun. Halin nice olur? İrfan sahibi olmanın alâmeti nedir? Hikmet ve nur kısmından sende ne var? Allah’ın sevgili kulları ne ile bilinir? Onları tanımak için gerekli işaretler vardır, onları da öğren. Her iddia sahibine istediği teslim edilmez. Teslim edileceğini sanıyorsan yanlışın var. Şahit isterler. Mihenk taşına vururlar. Ayarını ölçerler. Bakırı altın diye satmak kabil olmaz. Her şeyi ehli bilir.
İrfan sahibinin birçok vasıfları vardır. Onun sağlam vasıfları arasında, sabırlı olmak, bela geldiğinde kahramanca karşılamak ve ilâhî hükümlerin hepsine boyun eğmek vardır. Hele kader bahsinde hiçbir söz sahibi olmamak icap eder. Nefis, halk, vb. tesirini bir yana atıp Allah’a inanmak, irfan sahibinin en bariz vasıfları arasındadır.
Ey evlat! Hem Hak sevgisi hem de diğerlerinin sevgisi… Bunlar bir arada olamaz. Hak Teâlâ buyurdu ki:
_ “Hiçbir kişinin sine boşluğuna Allah iki kalp koymadı.”1
Kalbe dünya sevgisi ile ahiret sevgisi sığmaz. Halkla Hâlik bir arada olamaz. Biri girince öteki çıkar gider. Fani olanları bırakırsan sonsuz ve ebedî şeyler sana gelir. Malını ve nefsini yağma et ki, cenneti bulabilesin. Cenab-ı Hak şöyle ferman buyurdu:
_ “Allah, cennet karşılığı, iman sahiplerinin mallarını ve nefislerini satın aldı.”2
Zahit ol. Allah’tan gayri şeyleri gönülden ırak et, yolların açılır. Hakk’a yakınlık duygun sağlamlaşmış olur. Dünya ve ahirette onun yakınlığına sahip olursun.
Hakk’a sevgi iddiası kolay olmaz. İddia sahibi isen Hakk’ın çizdiği yola dön. O yolun kıvrımlarından git. Kalbini kötü şeylerden temizle. Orası Mevla’nın evidir. Tevhid ve ihlâs kılıcı ile içine sızan kötülükleri dışarı at. Doğruluğa dayan, kalp kapını kimseye açma. Hanende yalnız Hak misafir olsun. Kalbinin hiçbir köşesinde O’ndan başkasına yer verme.
Hep oyuncakla oynamakta, kabukla yetinmektesiniz. Bende oyuncak yok. Bende kabuk da yoktur. Her şeyin özünü benden isteyiniz. Oyuncak benim dükkânımda satılmaz.
Yanında nifaksız ihlas olsun. Hak, takva ister, ihlas ister. Kalbinize nazar ettiği zaman bunları görmeyi diler, dış halinizi görmek istemez. Kalbinizde saklı niyetinizi görmeyi ister. Bu hale işaret olarak Allah-ü Tealâ şöyle buyurur:
_ “Kestiğiniz kurbanların kanı ve eti O’na varmaz; O’na varan şey, sizin takva halinizdir.”3
Ey Âdemoğulları! Dünyada ve ahirette yaratılan şeylerin hepsi sizin için yaratılmıştır. Buna karşılık şükrünüz nerede? Takva haliniz hani? O’na vardığınızın delili nerede? Hizmetiniz nerede? Kötü şeyleri kalbinize koymayınız. Yapılan işlerin ruhu olmalı. Bu, ihlâstır.
*Bu yazı Abdulkadir Geylani’nin aynı adlı eserinden alınmıştır.
1- Ahzab 4
2- Tevbe 111
3- Hacc 37