İslam muhaliftir. Bütün peygamberler gönderildikleri topluma muhalefet etmişlerdir. Hiçbir peygamber gönderildiği toplumla uzlaşmaya çalışmamıştır. Yanlışlara muhalefet etmiştir. Yanlışlar olmasa zaten Peygamber neden gönderilsin? Peygamberler ılımlı olmak ya da uzlaşmak maksadıyla gönderilmezler. Peygamberler; Batılı yıkmak için gönderilirler, Batıla muhalefet ederler. O yüzden peygamberler aynı zamanda muhalefet lideridirler. Peygamberleri, sadece namaz kılan, oruç tutan, öğütler veren bir insan olarak anlatıyorlar. Öyle anlamamızı sağlamaya çalışıyorlar. Hâlbuki Peygamberler yeri gelmiş ata binmiş, kılıcı çekmiş, zalimlere karşı mücadele vermişlerdir. Kur’an’ı Kerim muhalefeti emretmiştir. Kafirun suresinde; “De ki; Ey kâfirler tapmam taptıklarınıza.” buyurulmuştur. Bu muhalefettir. “Sizin dininiz size, benim dinim bana” buyurulmuştur. Bu muhalefettir.
Peygamberler haramlara muhalefet etmişlerdir; içkiye, kumara, zinaya, faize… Mesela kadına miras verilmiyordu, kadının konuşma hakkı yoktu. İslam muhalefet etti ve onu yıktı. İslam şirke muhalefet etti, şirki yıktı, putperestliği devirdi. İslam Bizans’a muhalefet etti; Bizans’ı yıktı. İran’a muhalefet etti; İran’ı yıktı. İslam bütün haramlara muhalefet etti, bütünüyle bir hayatı değiştirdi. Bu muhalefetle mümkün oldu. Diyorlar ki; ‘Biz doğruları söyleyelim yanlışlara yanlış demeyelim, muhalefet olmasın, kalplerini kırmayalım, toplumla aramız açılmasın’. Fakat başka türlü yanlışları değiştiremezsiniz. Yanlışa yanlış demediğiniz müddetçe yanlış devam eder. Kur’an’ı Kerim buyuruyor ki; İstiyorlar ki yumuşak olasın, muhalefet etmeyesin, onların inançlarına, yanlışlarına bir şey demeyesin. Düzenleri böyle devam etsin, gitsin. Sen böyle davranırsan onlar da sana karşı yumuşak davranacaklar, sen ılımlı Müslüman olursan onlar da ılımlı kâfir olacaklar.’ Böyle istiyorlar. “O kâfirlere itaat etme, doğruları söylemeye devam et. Sen sadece yanlışa yanlış demekle, doğruya doğru demekle mükellefsin.”
Kur’an’da muhalefet var ama bu her şeye muhalefet değil. İslam yanlışlara muhalefet etmiştir. Kur’an’ı Kerim’in isimlerinden birisi de; Furkan’dır. Furkan’ın manası nedir; Hakla batılı ayıran… Nasıl ayıracaksınız hakla batılı? Yanlışa yanlış diyeceksiniz, ona muhalefet edeceksiniz, hakla batıl ayrılmış olacak. Yoksa sessiz kalırsanız; muhalefet etmekten çekinirseniz, korkarsanız bu durumda Furkan olamazsınız, Furkan görevini yapmış olamazsınız.
‘Efendim muhalefet kâfirlere olmalı, siz bazen Müslümanlara da muhalefet ediyorsunuz.’ denirse derim ki; Tabi ederiz. Müslüman’a muhalefet edilmez mi? Müslüman senin kardeşin. Yanlış yaptığı zaman muhalefet et ki aklı başına gelsin, o yanlıştan dönsün. Eğer dört buçuk sene evvel Türkiye’nin Suriye politikası konusunda bütün Müslümanlar tepki gösterseydiler, yanlış yapıyorsunuz deseydiler Suriye bu hale gelmezdi. 13 sene evvel Irak meselesinde bütün Müslümanlar tepki gösterseydiler; ‘Amerika’ya yardım edemezsiniz’ deseydiler belki de Irak bu duruma gelmezdi. ‘Efendim idarecilerimiz Müslümandırlar, bildikleri bir şey vardır.’ dediler. Var mıymış? Onlar da insan, onlar da gaybı bilmez, onlar da hata eder. Amerika’nın bir buçuk milyon insanı öldüreceğini bilseydiler, yardım ederler miydi? Dört buçuk sene evvel Suriye’deki bu olayları desteklerken; sonunda böyle olacağını bilselerdi, Amerika’nın Türkiye’yi de Suriye’yi de satacağını, Rusya’yla anlaşacağını, Suriye’yi böleceğini, Rusya’nın da müdahale edeceğini… Bütün bunları bilselerdi bu işe kalkışırlar mıydı?
Müslüman Müslüman’a muhalefet etmez diye bir şey yok. Hazreti Hüseyin’i seviyoruz değil mi? Hazreti Hüseyin kime karşı geldi; Yezid’e. Yezid Müslüman değil mi? Müslüman. Yani Müslüman’a da muhalefet edilir. Yezid gibi fasık olması da gerekmez. Bazen Takva sahibi bir Müslüman bile olsa hata edebilir veya uzak görüşlü değildir, basiretli değildir, bu politikaların sonucunda yanlış olacağını, kötü olaylar olacağını düşünememektedir. İşte ondan dolayı bazen Müslümanın Müslümana nasihat etmesi, yapma demesi gerekir, ona da muhalefet etmesi gerekir. Ama ‘Şimdi ona muhalefet edersek düşmanların işine yarar, iyisi biz muhalefet etmeyelim’ anlayışı doğru bir anlayış değildir. Yanlışlar çoğalırsa işte o zaman düşmanlar daha çok istifade eder ve onları devirir.
Yanlışların o kadar çoğalmasına izin verilmemeliydi. Herkes gerekli tepkiyi gösterseydi böyle olmazdı. İslam’da “Emr-i bi’l maruf nehy-i ani’l münker” kime karşı? Kâfire karşı mı? Hayır Müslümanlara karşı. Peygamberimiz buyuruyor ki; “Bir kötülük gördüğünüzde gücünüz yetiyorsa elinizle, yetmiyorsa dilinizle müdahale edin. Buna da gücünüz yetmiyorsa kalbinizden buğz edin.” Bu kötülüğü yapan kim olursa olsun; ister Müslüman, ister gayr-i müslim…
Bir Müslüman zulmettiği zaman kimsede çıt yok. O zaman ne oluyor biliyor musunuz; siz ona sessiz kaldığınız zaman bir dinsiz, bir ateist o mazluma sahip çıkıyor. Bir Marksist, bir Sosyalist ona sahip çıkıyor. Ondan sonra o insanlar Sosyalist oluyor. Müslümanlar hakkı söylemediği için. Şu anda da aranızda olan bir kardeşimiz bir şey anlatmıştı; kendisinin Sosyalist bir akrabası var. Bir gün ona; Senin istediğin eşitlik, fakirlerin hakkı, bunlar zaten İslam’da var. Sen neden Sosyalist oldun? Bunlar İslam’da yok muydu ki? dediğinde ne diyor biliyor musunuz; “Biz gençtik. Baktık Müslümanlarda çıt yok, hakkımızı savunmuyorlar. Cemaatler, hocalar, tarikatlar… Hiç sesleri çıkmıyor. ‘Aman millet bizi Sosyalist zanneder’ diye düşündükleri için kimsede çıt yok. Bizim haklarımızı sosyalistler savunuyorlardı, biz de gittik onlara katıldık” diyor. İşte böyle oluyor; o insanları başka ideolojilerin kucağına itiyoruz. Onlar da; kim kendilerinin hakkını savunuyorsa oraya gidiyorlar ve bundan dolayı da Müslümanlar günahkârdırlar. Kürt halkı Müslümandır. Müslüman Kürt halkı eğer bugün İslam’a taban tabana zıt Marksist, Leninist örgütlerin peşinden gidiyorsa bu, cemaatlerin suçudur. Eğer cemaatler, Müslümanlar hakikatleri söyleseydiler o insanları Sosyalist, Marksist örgütlerin eline düşmekten kurtarabilirlerdi.
Hakkı söylemeye alışalım, yeri geldiği zaman muhalefet etmek doğrudur, Peygamberler de muhalefet ettiler. Kur’an’ı Kerim; annenizin, babanızın, kendi akrabanızın aleyhine bile olsa şahitlik yapın, buyuruyor. Müslümanlar; ‘Aman şunlar bizi yanlış anlamasın’ derken tüm toplumu kaybediyorlar, farkında değiller.
24.10.2015
http://www.tvfurkan.com/islami-harekette-muhalefetin-onemi-nedir_158127fae.html