Ey oğul! Sükût ve teenni ile hareket et. Az konuş. Çok konuşmak, yanılmaya sebeptir.
Şimdiye kadar susmaktan dolayı hiç pişmanlık duymadım. Çünkü söz gümüşse, sükût altındır.
Ey oğul! Allah’tan hakkıyla kork. Kalbinin bozuk olduğunu bildiğin halde başkalarının sana saygı göstermesi için takva ehli olduğunu hissettirmeye çalışma.
Ey oğul! Kötülük ve günahlar senden sakındığı gibi, yani işlemedikçe sana dokunmadığı gibi, sen de onlardan sakın. Çünkü kötülük kötülüğü, günah da günahı çeker. Tövbeyi geciktirme. Çünkü ölüm ansızın geliverir.
Ey oğul! Âlimlerin meclisinde bulun. Hikmet ehlinin sohbetlerini dinle. Çünkü Allah kuru toprağı yağmurla nasıl canlandırırsa, ölmüş kalpleri de hikmetli sözlerle öyle diriltir.”
Ey oğul! Yalandan sakın. Allah yalancının yüzsuyunu kurutur, hayâ duygusunu giderir. Ahlâksız kimsenin de sıkıntısı hiç eksik olmaz.
Ey oğul! Dünya dipsiz bir denizdir. Onda niceleri boğulmuştur. Bunun için takvadan bir gemi edin. İçine imanı yükle. Tevekkül yelkeniyle açıl. Ancak bu şekilde selâmetle yol alır, sahile çıkarsın.
Ey oğul! Dünyaya geldin geleli âhirete doğru yol alıyorsun. Bunun için âhiret yurdu, sana dünya yurdundan daha yakındır.
Ey oğul! Dilini ‘Allah’ım, beni affet’ demeye alıştır. Çünkü öyle anlar vardır ki, o saatlerde Allah duaları reddetmez, istediğini ihsan eder.
Ey oğul! Tembel olma. Tembellik bedbahtlık alâmetidir. Acele etme, acele şeytan işidir. Her şeyin hayırlısı olan orta yolu tercih et.
Ey oğul! Yolda yürürken yüzünü gözünü oraya buraya çevirme ki, gönlün vesvesede kalmasın.
Ey oğul! Senden bir şey istendiği zaman, elinden geliyorsa vermeye çalış. Birinden bir şey istediğinde de fazla ısrar etme.
Ey oğul! İçini dışından daha çok süsle: İçin Hakkın, dışın halkın baktığı yerdir.
Her yerde ve her zaman Allah’ı yanında hazır nazır olarak bil. Allah nazarında seni utandıracak işi bırak. [i]