Kitap Tanıtımı

Okurların Dilinden: Babam Mevdudi

Paylaş:

   1903’ten 1979’a kadar süren yaşamına 140’tan fazla kitap, binden fazla makale, büyük ve öncü bir mücadele sığdıran Üstad Ebu’l A’la el-Mevdudi’yi, kızından dinlemeye var mısınız? Bu ay inceleyeceğimiz kitap Humeyra Mevdudi’nin kaleminden, “Babam Mevdudi” isimli eser.

   Hayatını idealleri uğrunda şekillendiren büyük insanları okumak, dinlemek, araştırmak insana motivasyon ve heyecan verir. Onlar, bir hayatın nasıl yaşanacağını gösterirler bize. Hayatın, ancak kutlu bir ideal ile kıymetli olacağını gösterirler. Samimiyet, azim ve kararlılık ile ekilen tohumlardan çıkan ağacın nasıl da dünyaya yayılacağını görürüz onların hayatında.

   Büyük insanların hatıralarını ibret gözüyle okumak gerekir. Çünkü bu hayatlar, kuru tarihi bilgiler değildir. Bir insanın her saniye nefes ala ala yaşadığı sımsıcak gerçeklerdir. Bazen masa başında, elinde kalem ile görürüz onları. Yazarlar ve yazdıkları güneş olur karanlığa düşen insanlık için. Kimi zaman da göğüslerini kurşunların önünde görürüz. “Namlular üzerinize çevrilse de hakikatten zerre şaşmayın” derler bu hâlleriyle. Yaptıkları zulümlerle “Ebu Cehiller ölmedi” diyenlere karşı, üzerindeki kızgın taşa rağmen hakkı haykıran Bilal-i Habeşilerin de ölmediğini gösterirler bizlere.

   “Onlara ölüler demeyin” ayetini bilirsiniz. Bu ayeti, şehitlerin manevi anlamda yaşadıkları şeklinde anlarız. Bir de şöyle anlayalım: Onlara ölüler demeyin, onları anlatın her yerde, anlatın ki tarihin tozlu sayfalarında bir isim olarak kalmasınlar. Onlar şahit ve örneklerinizdir. İslam’ın, uğrunda ölünecek bir dava olduğuna şahittirler. Aynı zamanda şehitçe yaşadıkları hayatlarıyla da İslam’ın kutlu nizamının örnekliğini sunarlar bizlere. 

   HAYATINI İDEALLERİNE GÖRE ŞEKİLLENDİRMEK!

   İdealist insanların ideallerini, hedeflerini hayatlarının her alanında yaşadıklarına hatta hayatlarını ideallerine göre şekillendirdiklerine dair güzel bir anekdot var kitabımızda. Üstad Mevdudi evlenirken eşine ve eşinin babasına yazdığı mektupta şöyle söyler:

   “Allah’ın bana lütfettiği hayattaki amaçlarımı anlattım size. Asla bu hedeflerimden sapmayacağım. Allah beni muvaffak kılar da rızık kapılarını açarsa bir ev yapmayı düşünüyorum. Çünkü zamanın labirentlerinde dolaşarak yorulmak istemiyorum. Önemli işlere vakit ayırabilmek için sakin bir kafaya ihtiyacım var. Diğer yandan Allah bana fakirlik takdir ettiyse bile bu, hedeflerime ve yüce amaçlarıma ulaşma çabalarımı engellemeyecektir.”

   Bir insanın evlenmek istediği kişinin babasına ideallerini anlatması, evliliğini dahi bu idealler üzerine bina etmek istemesi o insanın ideallerine olan bağlılığını gösterir. Peki, karşı tarafın bu idealist insana cevabı ne oluyor dersiniz?

   “İster Fildişi kulelerde ister bomboş çadırlarda ol. Kızımız sana yoldaş olacak ve hayatın zorluklarını seninle birlikte omuzlayıp yükünü hafifletecektir…”

   İşte bu bütün hayatını bir ideal etrafında şekillendirmektir. Ve böyle bir hayat ne güzel, ne kıymetli bir hayattır!

   ÇOCUKLARIMIZ İDEALİST İNSANLARLA BÜYÜSÜN

   Kitabımızın yazarı, Üstad Mevdudi’nin kızı olunca ev hayatına dair çokça örnek çıkıyor karşımıza. Bu da bir idealistin, bir dava adamının ev hayatını görmek için bizlere güzel bir fırsat sunmaktadır. İşte bu örneklerden bir tanesi… Humeyra Mevdudi şöyle anlatıyor:

   “Bazen babamı rahat bırakmazdık. O da “Tefhimu’l Kur’an”ı yazacak vakit bulamazdı. O zaman: ‘Çocuklar beni rahat bırakmazsanız hapishaneye giderim. Çünkü siz bana tefsiri yazacak kadar zaman vermezseniz Allah da O’nun kelamını sessiz, sakin tamamlayayım diye beni hapishaneye gönderir’ diyerek bizimle şakalaşırdı.”

   Yüzünüzün gülümsediğinin farkındayım. Çok yoğun bir hayatın içerisinde çocuklarına zaman ayırmayı ihmal eder bazıları. Oysa bu kesinlikle yanlıştır! Bir çocuğun ihmal edilmesi bir neslin ihmal edilmesidir. Kendi çocuklarımızla ilgilenmeyeceksek kiminle ilgileneceğiz. Onlarla oyunlar oynamalı, İslam’ı ve davayı onlara sevdirecek etkinlikler yapmalıyız.  Üstad Mevdudi bile yoğunluğuna rağmen çocuklarını ihmal etmediğine göre bizim çocuklarımızla ilgilenmemek için herhangi bir mazeretimiz olamaz.

   İdealist olmak nesil yetiştirmeyi gerektirir. Madem bir idealimiz var ve bu idealimiz bizim hayatımızı kıymetlendiriyor o hâlde çocuklarımız da idealist olmalı. Çocuklarımızı idealist insanlar yapacak yollar bulmak zorundayız. Yoksa neslimiz ellerimizden kayıp gitmekte, Batılı bir artisti veya onun yerli kopyalarını örnek alarak hayatlarını mahvetmektedir. Bizler onlara, işte böyle Mevdudileri, Seyyid Kutupları, Alparslan Kuytulları örnek göstermeliyiz. Çocuklarımızın örnekleri dava adamları olsun, idealist insanlar olsun ki onları örnek alarak çocuklarımız da idealist insanlara dönüşsünler.

   Humeyra Mevdudi’nin yazdığı “Babam Mevdudi”bir idealistin hayatını, kızının diliyle anlatması bakımından bizlere ışık olacak bir kitaptır. Yazımızda zikredemediğimiz çok daha fazla güzel örneğe kitabı okuyarak ulaşabilirsiniz. Bu tarz biyografik veya otobiyografik kitaplar, öncelikle bize ve sonra çevremize örnek olacak insanların hayatlarını bizlere anlatarak motivasyon kaynağı olacaktır. Rabbim, hayatlarımızı kutlu bir ideal uğrunda yaşamayı bizlere nasip etsin.