Fısk ve Takvâ’nın Basîrete Etkisi
Fısk; Allah’ın emir ve yasaklarını çiğneyerek yaşamaktır. Takvâ ise Allah’ın emir ve yasaklarına titizlikle uyarak yaşamaktır. Fısk insanı Allah’tan uzaklaştırır, takvâ ise yaklaştırır.
Fâsık hakkında Rabbimiz meâlen: “Kendileri Allah’ı unutmuş, böylece O da onlara kendi nefislerini unutturmuş olanlar gibi olmayın. İşte onlar, fâsık olanların ta kendileridir” (Haşr, 19) buyurmuştur. “Yani, Allah’ıunutmak, insanın kendisini unutması demektir. Çünkü O’nun kölesi olduğunu unutan kimse, bu dünyadaki konumunu yanlış değerlendiriyordur. Sırf bu temeldeki yanlışlık dolayısıyla onun tüm hayatı yanlış bir yolda harcanır gider.” (Tefhim-ul Kur’an)
Öte yandan takvâ hakkında da: “Ey iman edenler,Allah’tan sakınırsanız o size furkanı (hak ile batılı ayırt edecek bir anlayış) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Şüphesiz Allah büyük lütuf sahibidir.” (Enfal,29) buyurmuştur. “Mü’minler, eğer Allah’tan korkarak hareket ederlerse, Allah’ın kendilerine doğru ile yanlışı ayırt etmelerini sağlayan furkanı, yani tüm işleri doğru bir şekilde anlamaya yarayacak gerçek bilgiyi (kriteri)vereceği konusunda te’min edilmektedirler.
Fâsık kendisi Allah’ı dikkate almadığı için, Allah’ı dikkate almayanları dikkate alır ve Allah da onu onların eline bırakır. Nitekim Allah (c.c.) meâlen “…Allah, fâsıklar topluluğunu hidayet etmez.” (Tevbe, 24) buyurmuştur. Öte yandan mü’minlere de bu hataya düşmemeleri için ortalama günde 40 defa (namaz kılarken); “Bizi doğru istikâmete hidayet et” (Fatiha, 6) diye hidayeti istemeyi öğretmiştir. Mademki; hidayet Allah’ın lütfetmesiyle olur ve mademki Allah sakınmayana hidayet etmez, o halde mü’min, İslam’a lâyık olduğu hassasiyetle tutunmalıdır ve Allah’tan sakınmalıdır. Allah’a kulluk vazifesini ihmal eden kişi günahkârca yaşarken, emir veya saklarına itaat eden ve nafilelerle de kendine yaklaşan muttaki, artık her işinde Allah’la beraberdir…
Rabbimiz, bizi basireti (görüşü) hidayet üzere olan muttakilerden eyle. Fıskla ikna olmuş gâfillerden değil…(Âmin)
Savaş KAYA / GAZİANTEP
Yazmış olduğunuz makaleden ötürü teşekkür ediyor ve yazılarınızın devamını bekliyoruz. Makaleniz uzun olduğu için bir kısmını alabildik. Selam ve dua ile...
DAVA KARDEŞİM’E;
Biliyor musun bu dünyada sana verilen en kıymetli şeyin ne olduğunu?
Lezzetinin hiçbir lezzetle paylaşılmayacağını,
Biliyor musun her şeyini feda etmeye değeceğini?
Bu uğurda nice canların ve malların feda edildiğini
Ve nice insanların muhacir ve muhacire olduklarını,
Biliyor musun eşten, evlattan, anadan ve babadan geçildiğini?
Gençliğin feda edildiğini BİLİYOR MUSUN?
Kardeşim bunların hepsi bize verilen görevin neticesi, davamızın yeryüzüne hâkim kılınması için... Ve sonunda bunları yapan ÖNCÜ BİR NESİL ortaya çıktı. Ve ben de ÖNCÜNESİL’DEN olmaya aday oldum. YA SEN!
Hatice TANGÜNER /ELAZIĞ
TEŞEKKÜRLER
Dergimize yazı ve şiirlerini gönderen tüm okurlarımıza teşekkür ediyor ve gelecek sayılarda yazılarını yayınlayacağımızı bilgilerine sunuyoruz.
Furkan Nesli Dergisi’ne abone olmak isteyen ve dergisi kendisine ulaşmayan okurlarımızın, irtibat merkezimize bildirmeleri rica olunur.
Tel: 0 533 706 44 45
www.furkannesli.com
