Bankadan Alınan Kredi İle Elde Edilen Kazanç Haram Olur Mu?
Alınan kredi enflasyonun üzerinde bir faiz ile alınıyorsa haramdır. Dolayısıyla bununla elde edilen kazanç da haram olur. Ama bazen devletin esnafa yardım olarak verdiği enflasyonun altındaki faiz , sureten faiz gibi görünse de hakikatte bu, reel faiz değildir çünkü enflasyonun altındadır. Enflasyonun üzerinde olan kısım ise reel faizdir. Mesela; enflasyon %8 iken, siz bir şeyi %9 veya %10 faiz ile alırsanız, bu yüzde bir veya ikilik fark kesin faizdir. Ama %8’e kadar olan kısım reel faiz değildir. Çünkü paranın değeri düşmektedir. O yüzden bu kısım, Hanefilerde faiz olarak görülmemektedir. Onun için krediyi eğer enflasyonun altında bir faizle aldıysanız bu faiz değildir.
Mesela devlet size 100 milyar kredi verdi ve bir sene sonra 105 milyar olarak geri aldı. Üzerine koymuş olduğu %5’lik kısım zaten enflasyon kadar bile değil çünkü enflasyon %7-8. Bu aslında devletin piyasayı canlandırmak için yaptığı bir yardımdır. İnsanlar işsiz kalmasın diye devletler bunu yaparlar. Alınan kredi böyle bir kredi ise o zaman sorun yoktur. Ama normal bankalar böyle kredi vermezler. Bazen bu şekilde veriyor gibi gösterirler ama aslında enflasyonun üzerine çıkartırlar ve normal vatandaş bunu anlamaz, faizi düşük zanneder. Banka verdiği kredinin bir kısmını peşin alır, bir kısmını da mühür parası, damga pulu vs. diyerek alır. Hesap etmeyi bilen kişi sonunda görür ki faiz enflasyonun çok üzerindedir aslında. Ama vatandaş bunu hesaplayamadığı için düşük zanneder. Oysa normal bankalar %99,99 ihtimalle enflasyonun üzerinde bir miktar isterler.
Dolayısıyla bu caiz değildir, bununla da elde edilen kazanç caiz olmaz. Bu tür şeylerden uzak durulmalıdır.
Müzik Dinlemek Caiz Midir?
Müzikten müziğe fark vardır. İlahi de bir müziktir hatta Kur’an’ın bile kendine göre bir müziği vardır. Tabi ki Kur’an-ı Kerim müzik değildir –Hâşâ– ama kendine göre bir musikisinin de var olduğu bir gerçektir. Müzik deyince hangi müziğin kastedildiği önemlidir. Çalgı aletleri doğru değildir. Çalgı aletleri ile olan müzik, kadınların şarkı - türkü söylemeleri, (kadının normal konuşması değil) yani tahrik eden sesler caiz olamaz. Efendimiz zamanında def vardı, onu çalıyorlardı. Efendimiz buna müsaade etmiştir. Bazıları da diyor ki; “O zaman saz olsa saza da müsaade edecekti.” Yani bu tahmini bir konuşmadır, gerçeği bilemezsiniz. Acaba müsaade eder miydi? Belki de etmezdi. Ayrıca “o dönemde deften başka çalgı aleti yoktu” demek doğru olmaz. Mutlaka başka aletler de vardı. İslam’da müzik hususundaki hedef veya maksatlardan birisi de şudur: İnsan şerefli bir varlıktır, tüm ömrünü müzikle geçiremez çünkü dünyaya bunun için gelmemiştir. Şerefli bir varlığın hayatını değerlendirmesi lazımdır. Çalgıyla ömrünü geçiren bir insan kıyamet gününde Allah’a nasıl hesap verecek? Allah ona; “Ömrünü nasıl geçirdin” dediğinde ne diyecek? “Rabbim saz çaldım, davul zurna çaldım” mı diyecek?
Birçok kimse düğününde davulcu zurnacı çağırıyor, o kişiye; “Sen bu işi yapar mısın, ailene akrabana bu işi yaptırır mısın?” diye sorsak; “Hayır” der. Peki, neden onları düğünlere çağırarak bu işe devam etmesini sağlıyorsun? Sen onları basit insanlar olarak görüyorsun hâlbuki onlar da bu dünyada imtihanlara tabi tutulmaktadırlar ve kıyamet günü yaptığı bütün işlerin hesabını Allah’a vereceklerdir. Yani onlar da bizim gibi mükelleftir.
Zaten müzik piyasasına giren insanların neredeyse tamamı harama düşüyor ve bu piyasa onları bozuyor. Mesela; çalgıyla uğraşan yüz bin kişi düşünün, yüz bini de bozuk olur mu? Oluyor işte! Bakın etrafınıza çalgıyla-türküyle ömrü geçip de içkili ortamlarda, kumar oynanan yerlerde bulunmamış ve de ahlakı bozulmamış muttaki bir Müslüman gösterin! Bu şu demek: Herkesi bozan bir meslek. O halde bunu yapmak da dinlemek de caiz olamaz!