Temmuz 2014’de Erdoğan CNN International’dan Becky Anderson’a konuştu ve dedi ki; “İsrail barışa yaklaşmıyor ve ölüm kusuyor. İsrail bir terör devletidir. Dünya suskun, ama biz sessiz kalmayacağız. 1
Erdoğan bununla da kalmadı ve “İsrail’in Gazze’ye yaptığı, Hitler’in onlara yaptıklarını aşmıştır. Biz Hitler’in yaptıklarını ve İsrail’in yaptığı soykırımı kabul etmiyoruz” dedi. Bu sözlere bakarsanız Erdoğan için İsrail bir terör devletidir, soykırım yapmaktadır ve yaptıkları Hitler’in yaptıklarını dahi aşmıştır…
Bu konuşmanın üzerinden 1,5 yıl geçiyor ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik İsrail halkını ve İsrail devletini Türkiye’nin dostu ilan ediyor. 1 ay sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e ihtiyacımız olduğunu söylüyor. Haziran 2016’da ise Ekonomi Bakanı Zeybekçi, İsrail’in Türkiye için askeri ve iktisadi alanlarda müttefik ülke olduğunu söylüyor.
Bu durumda biz Türkiye olarak soykırım yapan bir devletle mi müttefik olduk?
Erdoğan’ın 2014’de söylediği gibi terörist bir devlete mi muhtaç hale geldik?
Erdoğan’ın söylediği gibi katliamlarda ve soykırımda Hitler’i bile geçen bir devleti mi dost ilan ediyoruz?
Erdoğan’ın deyişiyle terörist bir devletle mi omuz omuza terör mücadelesi vereceğiz?
Eğer İsrail yeni müttefikimiz ise İsrail ile bir olup kime karşı savaşacağız? Filistin’e mi?
Benim aklım fena halde karıştı. Siyasette dün dündür, bugün de bugün… Türk siyasetçilerinin çelişkilerine alışığız, ancak bu kadarı biraz fazla değil mi?
KİMDEN İZİN ALINDI?
Erdoğan yine 2 yıl önce, 16 Temmuz 2014’de İstanbul Dostluk Derneği’nin iftarında şöyle demişti:“İsrail’in Mavi Marmara’ya bir kini var. Pensilvanya’nın da aynı sebeple Mavi Marmara’ya karşı bir kini var. Ne diyordu? Otoriteden izin aldınız mı? Otorite kim? Güney’deki sevdikleriniz mi, yoksa biz miyiz? Eğer otorite Türkiye’de biz isek, biz zaten o izni verdik?”
Ben bu konuşmadan şunu anladım: İHH’nın Gazze’ye yardım filosuna 2010 yılında bizzat Başbakan Erdoğan ve Hükümeti izin vermiştir. Nitekim olaydan sonra Mavi Marmara’ya en çok sahip çıkan, olayı büyük bir zafer edasıyla tüm dünyaya duyuran da Erdoğan’ın kendisi oldu...
Aynı Erdoğan önceki gün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yine bir iftarda konuştu ama bu kez İHH’yı övmek ne kelime, sert sözlerle eleştirdi ve dedi ki: “Siz kalkıp da Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün başbakanına mı sordunuz? Biz zaten oraya gerekli yardımı Gazze’ye bugüne kadar hep yaptık yapıyoruz. Filistin’e yaptık yapıyoruz. Bunları da yaparken bir yerlere gövde gösterisi olsun diye değil, her şeyi uluslararası diplomasi neyse bu diplomasi içinde yaptık;, yapacağız. Bunları davul zurna çalarak değil adabı içinde yaptık, yapıyoruz.”2
Bu sözlerden anlıyoruz ki Erdoğan, İHH’yı şov yapmakla, gövde gösterisinde bulunmakla suçluyor. Dahası Erdoğan, İHH’nın zamanında kendisinden ve Hükümet’ten izin almadığını iddia ediyor…
2014’den 2016’ya… Şimdi hepimizin aklı karışmış durumda; Erdoğan mı çok değişti, yoksa biz mi çok değiştik? Koskoca Cumhurbaşkanı, yalan söyleyecek değil ya? Eğer kendi sözlerini yine kendi sözleri yalanlıyorsa, geçmişte söylediği sözlerin tam tersini bugün uyguluyorsa elbette o yalan söylemez. Olsa olsa biz anlamıyoruzdur!
1 Temmuz 2016
(1) İsrail bir terör devleti, Sabah, 26 Temmuz 2014, http://www.sabah.com.tr/dunya/2014/07/26/erdogan-israil-bir-teror-devleti
(2) Erdoğan'dan İHH'ya: Gazze'ye yardımı bana mı sordunuz?, BBC Türkçe, 30 Haziran 2016, http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/06/160629_erdogan_ihh