Müslümanların gerilemesi ve İslami yaşantıdan uzaklaşmasının sonucunda toplumlarda birçok sorunlar ortaya çıktı. Bunlardan birisi de insana kıymet verilmeyip güce kıymet verilmesi dolayısıyla da güçlü olanın zayıf olanı ezmeye çalışmasıdır. Güncel bir mesele olan “Kadına Şiddet” konusunun kaynağı da burasıdır. Konuyla ilgili hazırladığımız bazı istatistikî bilgileri sizlerle paylaşıyoruz.
· Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Hacettepe Üniversitesi ile beraber yürüttüğü 2014 yılında yayımlanan bir raporuna göre; Türkiye’de kadınların en az üçte biri fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalıyor, fakat bunların sadece %11’i resmî kurumlara bu durumu bildirebiliyor, dolayısıyla gerçek oranların resmi rakamların daha üstünde olduğu tahmin ediliyor.
· 2010 yılından bu yana koruma talep edenlerin sayısı sürekli artış gösterirken (2010 yılı sayısı 44.461; 2017 yılı başvuru sayısı: 207.233. Yaklaşık 5 kat artış), başvuru kabulünün oranı ise %91,50’tan %82,2’ye düşmüş durumda.
· 2012 yılından beri şiddete uğrayan ya da tehdit alan kadınlar doğrudan polis, jandarma ve kolluk kuvvetlerine koruma isteyebiliyor. (6284 sayılı “Ailenin korunmasına ve kadına karşı şiddetin önlenmesine” dair kanun maddesi gereği) Bu başvurularda bulunup koruma talepleri kabul edilen kadın sayısı 2013 senesinde 60 bin civarında iken 2017 senesinde 100 bine yaklaşmış durumda. (Son 5 yılda %70 artış)
· Kadir Has Üniversitesinin “Kadın Algısı” konulu araştırmasında 2016, 2017 ve 2018 yıllarında ülke genelinde yaşayan kadınlara, kadınların en büyük sorunlarının ne olduğuna dair soru yöneltildi. Rapora göre kadınların üç yılda da en büyük sorununun “şiddet” olarak belirtildiği ifade edildi. 2016 yılında kadınların %53’ü bunu belirtirken, 2018 yılında bu oran %61’e yükseldi.1
· 2014 yılında yinelenen araştırmaya katılan şiddet görmüş 2.358 kadının yalnızca %1,4’ü durumu kurum ve kuruluşlara bildirirken %44’ü ailesi ve arkadaşları dâhil hiç kimseye anlatmamayı tercih ediyor.
· 2013 yılından bu yana işlenen kadın cinayetlerini takip eden Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun tespitlerine göre, 2013’te 237, 2014’de 294, 2015’te 303, 2016’da 328, 2017’de ise 409 kadın öldürüldü.
· 2017’de öldürülen kadınların %63’ü kendi eşleri, sevgilileri, babaları ya da erkek kardeşleri gibi aile fertleri tarafından öldürülmüştür.
· İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir soru önergesine verdiği cevapta kadına şiddet ve kadın cinayetleri ile ilgili şu korkunç rakamları vermiştir: (2017 Ocak ayı – 2018 Ağustos ayı arası) 2017 yılında 133 bin 809, 2018 yılının ilk 7 ayında ise 96 bin 417 kadın şiddete maruz kaldı. 2017 yılının ocak ayından 2018 yılının ağustos ayına kadar erkek şiddeti sonucu 393 kadın öldü. Avukat Hülya Gülbahar ise bu rakamları şu şekilde yorumluyor: “Gerçekte Türkiye’deki kadın cinayeti sayısı kadına karşı şiddet olaylarının sayısı Bakan’ın açıkladığının da üstünde. Kadın Cinayetleri Platformu’nun verilerine göre, sadece bu yıl (2018 kastediliyor) 363 kadın öldürüldü. Buna geçen seneki (2017) cinayetler de eklendiğinde Bakan’ın son açıklamasının iki katı tespiti ortaya çıkıyor.”
· Daha önceki yıllarda da yine resmi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun tespit ettiği rakamlar arasındaki fark da şu şekilde ifade ediliyor: “2002-2009 yılları arasında kadın cinayetleri %1400 artış göstermişti. 2009 yılında dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 953 kadının öldürüldüğünü açıkladı. Ayrıca o açıklama kaza, intihar, zehirlenme ve benzeri gibi bazıları aslında kadın cinayetine kamufle amaçlı öldürme biçimlerini de içermiyordu. Bu açıklama toplumda infial yaratınca dönemin Aile Bakanı 2009 yılı toplamı için 171 kadının öldürüldüğünü açıkladı. Biz o zaman devletin kadına karşı şiddetle ilgili verdiği rakamların güvenilir olmadığını tespit edip kamuoyuyla paylaşmıştık. Aile Bakanı’nın açıklamasına göre, 2009 yılının son beş ayında Türkiye’de kadın cinayeti sayısının sıfır olması, daha da vahimi 2009 ilk yedi ayında öldürülmüş olan 700’e yakın kadının dirilmesi anlamına geliyordu.”2
· Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2017 yılında 409 kadın cinayeti işlendi. Platformun verilerine göre, 2016 yılında 328 kadın, 2015 yılında ise 303 kadın öldürülmüştü. Bu rakamları ise platform basından derleyerek tespit etmiştir. (Yani basına yansımamış olaylar bu rakamlara girmiyor)3 2018 yılı için Platform 440 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü belirtiyor.4
· TÜSEB’in (Türkiye Anne, Çocuk ve Ergen Sağlığı Enstitüsü) 2017 raporu kadın konukevlerinden hizmet gören kadınların ve çocukların artışını şu şekilde gözler önüne seriyor (Bu da kadınların toplumda ne derece zor şartlarda olduğunu gösterir): “2016 yılında 29.612 kadın ve beraberindeki 17.956 çocuk olmak üzere toplam 47.568 kişi hizmet almıştır. 2017 yılında, 33.413 kadın ve beraberindeki 23.575 çocuk olmak üzere toplam 59.988 kişi konukevlerinden hizmet almıştır.”5
· Hacettepe Üniversitesinin “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması” 2014 yılı için içerdiği bilgiler şu şekilde özetlenmiştir: “Türkiye genelindeki kadınların yüzde 36’sının fiziksel şiddete, yüzde 12’sinin cinsel şiddete maruz kaldığı belirtilirken, kadınların yüzde 38’inin iki şiddet biçiminden en az birine maruz kalması, çoğunlukla cinsel şiddetin fiziksel şiddet ile bir arada olduğunu gösterdiği aktarılıyor.”
· Bu konuda yüksek eğitimli kadınların da şiddete maruz kalmadığı söylenemez: Raporda yüksek eğitimli her beş kadından birinin, yani %20’sinin şiddet mağduru olduğu belirtiliyor. Genel olarak ise bu oranların ülke genelinde olduğu ifade ediliyor, fakat bu durum ile ilgili bazı bölgelere göre değişen durumlar da söz konusu.
1. ntv.com.tr/kadina-siddet/verilerle-turkiyede-kadina-siddetin-anatomisi,9qKlgEbuGki0JsWdAupp-Q
2. amerikaninsesi.com/a/t%C3%BCrkiye-de-kad%C4%B1na-y%C3%B6nelik-%C5%9Fiddet-neden-engellenemiyor-/4671371.html
3. hurriyet.com.tr/gundem/2017-utanc-raporu-2017de-409-kadin-olduruldu-387-cocuk-cinsel-istismara-ugradi-40696747
4. kadincinayetlerinidurduracagiz.net/veriler/2869/kadin-cinayetlerini-durduracagiz-platformu-2018-veri-raporu
5. tuseb.gov.tr/enstitu/tacese/yuklemeler/ekitap/kadin/kadina_yonelik_siddetle_mucadelede_mevcut_durum_analizi_ve_yapilan_calismalar.pdf