Türkiye’deki yargının bağımlı hale gelmesi sonucunda özellikle son 3-4 yıldır yaşadıkları haksızlıklardan dolayı intihar eden, kanser hastası olan, kalp krizi geçiren sersefil olan binlerce vatandaş bulunuyor. En acı olanı da maalesef yaşanan onca mağduriyetin sonrasında “pardon hata yapmışız, işinize iade oldunuz” denilmesi ya da kişiler mezara girdikten sonra “dosyaları boşmuş, suçsuzmuş” denilip “beraat” kararı verilmesi… Bu konuda yapılan araştırmaları sizlerle paylaşıyoruz…
CEZAEVLERİNDE 1333 HASTA TUTUKLU VAR
· İnsan Hakları Derneğinin verilerine göre Türkiye’de 1333 hasta tutuklu bulunuyor ve bu tutukluların önemli bir kısmının durumu ciddi.
· HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu hasta tutuklularla ilgili şunları söyledi: “Ağrı kesicilerle tedaviler geciktiriliyor, ilaçların aksamasından kaynaklanan ölümler var.” Gergerlioğlu konuyla ilgili olarak D. Ş.’nin durumunu örnek gösterdi. D. Ş’nin cezaevi yönetimine karın ağrısı şikayetiyle 45 defa dilekçe verdiğini, yönetimin ise ilaç ve iğnelerle ağrılarını geçiştirdiğini söyleyen Gergerlioğlu, “D. Ş., hastaneye gittiğinde her şey için çok geçti. Mide kanseri olmuştu ve 2-3 ay sonra hayatını kaybetti” dedi.
· Başka bir örnek olarak da Güneydoğu’daki bir cezaevini veren Gergerlioğlu, tutukluların 11 aydır hastaneye götürülmediklerini öğrendiğini söyledi. Gergerlioğlu cezaevlerinin kalabalık olmasına da dikkat çekerek, “Siyasi tutuklular hastaneye bile çift kelepçeyle götürülüyor, hapishanede onlara yaklaşımların siyasallaştığı iddia edilebilir” diye konuştu. Gergerlioğlu, bazı hasta tutukluların Adli Tıp Kurumu’na başvurularıyla ilgili sorunlar yaşandığını da anlattı ve “Hastaların Adli Tıp Kurumuna gidişi siyasi nedenlerle engelleniyor” dedi.
· Takip ettiği birçok vaka olduğunu belirten Gergerlioğlu, Kürt gazeteci M. D. örneğini verdi. Genç yaşta geçirdiği kalp krizi nedeniyle felç geçiren M. D.’nin bu durumdayken cezaevine girdiğini belirten Gergerlioğlu, şöyle dedi: “Bizim haberimiz olduğunda M. D. altı aydır yatalak vaziyette cezaevindeydi. Siyasi nedenlerden dolayı da Adli Tıp Kurumu’na başvuramıyordu. Başvurusu sürekli erteleniyordu, ertelenmesinin nedeni siyasi nedenlerdi. Cezaevi savcısı bana, ‘Vekilim araya girin, bu adam burada yatabilecek biri değil’ dedi. Yoğun çaba sonrası Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldık ve M. D. serbest kaldı.”1
DEPREMZEDELERDE AYRIMCILIK: KOCASI TUTUKLU DEPREMZEDEYE YARDIM YOK
· Elazığ Sivrice’de ikamet eden Ü. T.’ye, eşi Cemaat soruşturmaları kapsamında tutuklu olduğu için Bakanlık yardım etmedi. Ü. T.’nin yaşadıklarını sosyal medya hesabından duyuran HDP Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Ü. T. Elazığ Sivrice’den deprem mağduru... Bir çocuk annesi, eşi tutuklu, OHAL mağduru bir öğretmen, sosyal yardım eşi cezaevinde diye verilmemiş! Kiradaki evi hasarlı, yağmur girmiş eve, Bakanlık yardım için aramış, ‘Eşim cezaevinde’ deyince, teli yüzüne kapamış!” dedi.2
EVİNE BASKIN YAPILAN KADIN KALP KRİZİ GEÇİREREK HAYATINI KAYBETTİ
· HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Hatay’da evine polis baskını yapılan Edibe E. isimli yaşlı kadının kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiğini söyledi. Aile fertlerinin polisleri kadına müdahale edilmesi konusunda uyardığını dile getiren Gergerlioğlu, “Polisler evdekilerin uyarılarına rağmen evi aramaya devam etmiş” dedi. Olayın takipçisi olacağını söyleyen Gergerlioğlu, “Takdir-i ilahi diye bunu açıklayarak bu dosyayı kapatmaya çalışabilirler ama biz yoğun bir şekilde ihlal ve ihmallerin olduğu bu dosyaların peşini bırakmayacağız” diye konuştu.3
VAN F TİPİNDE HER ŞEY YASAK
Cezaevlerindeki keyfi uygulamalara her gün yenileri ekleniyor. Van F Tipi Cezaevi’nde kitap ve gazete yasağından, günde sadece bir buçuk saat sıcak su vermeye kadar birçok hak gaspı yaşanıyor. Cezaevi’nde kalan tutuklular yaşadıkları hak ihlallerine dair hazırladıkları raporu Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na gönderdi. Tutuklular tarafından gönderilen raporda, kitap yasaklarından, uygulanan disiplin cezalarına (ziyaret yasağı, haberleşme hakkı vb.) dair birçok hak ihlali sıralandı.
· 10 kişi 10 saat sınırıyla sohbet hakkı Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 3 saat uygulanıyor.
· Aynı posta içerisinde kitap ve mektupların gönderilmesi yasaklandı.
· Cezaevi kantininde pek çok temel ihtiyaç satılmıyor. Bulunmayan ürünler aylarca getirilmiyor, getirilen ürünler de fahiş fiyatlarda satılıyor. Kırtasiye malzemeleri yok, talep edilmesine rağmen getirilmiyor.
· Sıcak su sadece günde 1 saat 45 dakika veriliyor, bu sürenin bir kısmı da sabah saat 5.00-5.45 arasında veriliyor. 30 Aralık 2019 tarihinde sıcak su süresi bir buçuk saate düşürüldü.
· Tutukluların aileleriyle görüş gününde ikram etmek için hücreden yanlarında yiyecek götürmesi yasaklandı.4
ÖĞRETMENDİ APARTMAN GÖREVLİSİ OLARAK ÇALIŞTI, SAĞLIKLIYDI KANSER OLDU
· 33 yaşındaki tarih öğretmeni B.O., mağduriyetlerin birçoğunu yaşamış bir isim. Açığa alındı, polis evini bastı, gözaltında kaldı, ihraç edildi… ByLock kullanıcısı olmakla suçlandı, ‘Mor Beyin’ mağduru olduğu anlaşıldı, beraat etti. Bu süreçte aylarca işsiz kaldı. İki çocuğu ve eşine bakmak için başka bir şehre taşındı. Apartman görevlisi olarak bulduğu işten üç gün sonra KHK’lı olduğu için çıkarıldı. Bir başka apartmanda iş bulana dek günlerce sıkıntı çekti. Tam bir yıl apartman görevlisi olarak çalıştı. Bu sırada engelli kayınvalidesinin aldığı sağlık yardımları B.O. KHK’lı olduğu için kesildi. Genç adam, yaşadıkları nedeniyle geniz kanserine yakalandı. Şimdilerdeyse dördüncü seviyedeki kanseri yenmek için savaş veriyor.
‘KHK’LILAR, TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU YAŞIYOR’
· Kendi de bir KHK’lı olan psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Haluk Savaş, KHK’lı olmanın psikolojik boyutunu değerlendirdi. Savaş, KHK’lıların büyük acılarla muhatap olduğunu ve insanların psikolojik olarak ana kitleden ayrıştığı hissine kapıldığını söylüyor: “Yaşanan ıstırap, yorgunluk ve hastalıkların yanısıra travma literatüründe üzerinde durulan bir başka konu vardır… O da insanın insana yaptığı eziyetler, bir deprem ya da selin yapabileceklerinden sonuçları itibarıyla çok daha fazladır. Yaşanan şey psikolojik olarak özetle, toplum dışı varlık olma halinin bir tezahürüdür.” Savaş, ‘travma sonrası stres bozukluğu’ tanısı koyduğu KHK’lılara bunu yapanlar için de bir tanı koyuyor. “Bu zulmü yapanlar neye benziyor diye sorarsanız bunlar da psikopat ve narsist kişilere benziyor. Yani hiçbir hukuku tanımayan, hiçbir yazılı kurala göre davranmayan, zulmeden varlıklar. Bir tarafta travma sonrası stres bozukluğu yaşayan insanlar, bir taraftaysa narsist psikopatlar.”5
1. omerfarukgergerlioglu.com/basin/basindan/cezaevlerinde-1333-hasta-tutuklu-var/14007/
2. omerfarukgergerlioglu.com/basin/basindan/depremzedelerde-ayrimcilik-kocasi-tutuklu-depremzedeye-yardim-yok/13986/
3. omerfarukgergerlioglu.com/basin/basindan/hdpli-gergerlioglu-evine-baskin-yapilan-kadin-kalp-krizi-gecirerek-hayatini-kaybetti/13974/
4. omerfarukgergerlioglu.com/basin/basindan/van-f-tipinde-her-sey-yasak/13966/
5. dw.com/tr/khkl%C4%B1lar-sosyal-%C3%B6l%C3%BCme-terk-edildik/a-52005145