Kıssa

Yüzüğün Gerçek Değeri

Paylaş:

 

Bir genç maneviyat büyüklerini küçümser, kemâlatını inkâr ederdi.  Zunnunî Mısrî bir gün bu gence bir yüzük vererek: “Bunu çarşıya götür ve bir altına sat” dedi. Genç, yüzüğü çarşıya götürdü fakat pek çok dükkân dolaştığı halde, ona bir gümüşten fazla fiyat vereni bulamadı.

Geri dönüp durumu anlattı. Zunnunî Mısri bu sefer genci mücevhercilere gönderdi ve: “Yüzüğü sarraflara göster bakalım, ne fiyat verirler anlayalım?” dedi. Mücevher dükkânlarını gezen gence, sarraflar yüzük karşılığında yüz altın teklif ettiler. Genç şaşırıp kaldı, nasıl olur da çarşıda bir gümüş etmeyen yüzüğe, sarraflar yüz altın veriyordu?

Geri dönüp durumu Zunnun’a haber verdi. Zunnun bunu üzerine gence şu veciz nasihatte bulundu: “İşte senin Allah’ın sevgili kullarını anlama ve değer biçmedeki ilmin, çarşıdakilerin yüzüğün gerçek değerini bilmemeleri, ona eksik kıymet biçmeleri gibidir. Altının kıymetini sarraf, büyüklerin değerini büyükler bilir.” Genç bu sözle irşad oldu, hatasını anladı ve tevbe etti.