Hayatımızdaki zorluklar, aşılmayı bekler vaziyette karşımızda durmaktadır. Başarılar da bu zorlukların arkasında bizi beklemektedir. Biz yeter ki ayrıntılara dikkat edelim... Zorluklardan düzlüğe çıkabilmek ve İslam davetinde başarıya ulaşabilmek için göz önünde bulundurulması gereken önemli ayrıntılardan bazılarını istifadenize sunduk ve zorlukları aşmanın zor olmadığını göstermek istedik.
EN ÖNCE YAPILACAK İŞ
Doğru olan, hakikatin yüzüne bakmaktır. Onunla mücadele etmeyi göze almaktır. Biz zorlukları görmek istemesek bile onlar bizi görürler ve halledilmedikçe bize öcü gibi görünmeye devam ederler. Bazı zorlukları küçük parçalara ayırıp planla halledebiliriz. Başarılı olmak isteyen her insan teşkilatçılık kabiliyetine sahip olmalıdır.
Daima istikbale bakınız. Maziye bakmak istikbali görmek için faydalıdır ama maziye çakılıp kalmayın. Dünü iyi bilip, yarında yaşayın. Zafer ileridedir. Siz yürüdükçe, zorlukların ayaklarınızın altında eridiğini göreceksiniz.
BAŞARILI İNSANLARIN SÖZLERİNE DEĞER VERMEK
Korkaklara, kabiliyetsizlere, kötümserlere ve aklı olmayıp da hırsı çok olanlara kulaklarınızı tıkayınız. Sadece yaptığı işte başarılı olmuş insanların sözlerine değer veriniz. Büyük başarıların sahipleri size, “Dikkat et” derlerse dikkat ediniz.
UYANDIRILMAYI BEKLEYEN DEV: KABİLİYETLERİNİZİ KEŞFEDİN!
Hiçbir zaman kendinize acımayınız. Ve bir işte kaybederseniz, lüzumundan fazla üzülmeyiniz. Her akıllı insan, önce unutmayı öğrenmelidir. Ders ve ibret almak başka şeydir. Hiç kimse doğuştan başarısızlığa mahkûm değildir. Her insanda, iyi geliştirilmek şartıyla başarıya götürebilecek kabiliyetler vardır. Herkesin ruhunda uyandırılmayı bekleyen bir dev vardır. Bu dev iyiliğe de yarar, fenalığa da. Hüner bu devi faydalı işlerde kullanabilmektedir.
DİKKAT - UYUM – DÜZELTME
Yeni şartlar altında ortaya çıkmış meselelerin çözümü için yeni yollar aranmalıdır.
Aslında insanların çoğu o kadar ihmalkâr, o kadar hareketsizdirler ki, bunlar zorlukları adeta kendileri meydana getirirler. Bütün miskinler, kendilerine biraz hareket tavsiye edenlere hep aynı soruyu sorarlar: ‘Neden?’ Bu bir dimağ uyuşması hastalığıdır. İş suya benzer, akmak ister. Durursa kokar. Zorluklar onları yenmek içindir; önünden kaçmak için değil.
Başarısız olduğunuzda başarabilenlere bakınız. Sizin yapmadığınız neleri yapıyorlar. İşte o zaman eksikliklerinizi kolayca görebilir, kendi durumunuza uygun tedbirler alabilirsiniz. Başaranlara bakınız, hep yenilik getirenler, yeni şartlara uyum sağlayanlardır. Yeni insan, yaşı ne olursa olsun, yeni şartlara hâkim olabilen insandır. Bir milleti taklit öldürür. Taklitçi daima geriden gelmeye mahkûmdur, aynı zamanda komiktir. Ancak bir milletin başarı sırlarını incelemek ve faydalanmak isteği taklit değildir.
ENDİŞELENMEKTE HAKLI MISINIZ?
Bazı kimseler ömürlerini lüzumsuz endişelerle mahvederler. Size bir tavsiyem var; bir hafta boyu sizi üzen, endişelendiren, sinirlendiren, korkutan bütün hadiseleri en küçüklerine kadar yazınız. Bir hafta sonra, bunların gerçekten üzüntüye değip değmeyenlerini eleyiniz. Göreceksiniz, çok şeye lüzumsuz sinirlendiğinizi, huzurunuzu ve çalışma azminizi boş yere kaybettiğinizi fark edeceksiniz. Endişeler, hiddetler zihni tahrip ederler. Öfke geldiğinde, baştan akıl gider. Sıkıntı yapılan işten kaynaklanıyorsa, ara sıra işin başından ayrılmakta fayda vardır.
Hiçkimsegerçekbirtehlikeylekarşılaşıncayakadarkendisindevarolangücünbüyüklüğünükestiremez.
ZORLUKLARLA MÜCADELEDE EN İYİ ZIRH SABIRDIR
Bu zırhı kuşanmış insanın aşamayacağı engel yoktur. Bütün zirveye ulaşmış insanların görünmez zırhlarının sabır olduğunu unutmayın. Kararlı olmak, başarmak hırsını duymak, atılgan olmak gereklidir.
Kaybetmek ihtimalini düşünmeyin. En son dakikada kazanabilirsiniz. Hayatta sürekli ümitli olmak gerekir. Ümitli olmakla birlikte, amacınızdan geri dönmeyin. ABD Başkanı Abraham Lincoln’ün yaşamını incelerseniz, bir başarısızlık manzumesi olduğunu görürsünüz. İlk siyasi mücadelesinde Lincoln yenildi. İş hayatına atıldı, ama başarılı olamadı. Sevdiği kız yaşamını yitirdi. Evlendiği kadın hayatını zehir etti. Devlet memuru olmak istiyordu, ama olamadı. Senatör olmak istiyordu, ama senato seçimlerini kaybetti. Başkan yardımcılığı adaylığını da kaybetti. Ama tüm bunlara rağmen sonunda Amerika Birleşik Devletleri’ne adını yazdıran tarihi bir Başkan oldu.
Bir baba, oğluna şu masalı anlatmış:
“Timsah, kaplumbağayı yemeye çalışıyormuş ve arkasından yetişmeye çalışmış. Kaplumbağa timsahtan yavaş hareket ettiği için, en yakınındaki bir ağaca tırmanmış”
Çocuk şaşkınlıkla sormuş: “Hiç kaplumbağa ağaca çıkar mı baba?”
Babası başını sallamış: “Kurtulması için çıkması gerekiyordu yavrum…” Bu masal bize büyük bir güç vermektedir.
İnsanlar da zorunluluk halinde yapamayacakları şeyleri yaparlar. Hiç kimse gerçek bir tehlikeyle karşılaşıncaya kadar kendisinde var olan gücün büyüklüğünü kestiremez. Kendinizi zorladığınız da yedek güçler imdadınıza yetişir.
Ünlü bir kişinin şöyle dediği anlatılır:
“Hayata atıldığım zaman en gerekli şeyin güç olduğunu sanırdım. 40 yıllık iş hayatımdan sonra en gerekli şeyin sabır olduğunu anladım.”
Her şeye rağmen siz de ilerleyebilirsiniz. Ama sabırla...