Sayı 162

İzindeyiz Ya Resulallah!

İzindeyiz Ya Resulallah!

(Temmuz-Ağustos 2025)

Editörden:

Ümmetimizin kurtuluşa susadığı şu dönemde, çağına mucizevî kurtuluş getiren Efendimiz’i hatırlamanın ve O’nun yoluna sarılmanın tam zamanı! O’nu daha iyi anlamak ve davasının farkına vararak hayırlı bir ümmet olmak için hazırladığımız “İzindeyiz Ya Resulallah” başlıklı 162. sayımızla sizlerleyiz.

Bugün, hayatın karmaşası içinde yönümüzü kaybettiğimiz, değerlerin aşındığı, hak ile batılın birbirine karıştığı bir dönemdeyiz. İşte tam da bu noktada, O’nun sünneti, dosdoğru yolu ve mübarek hadisleri bize sarsılmaz bir dayanak olmaktadır. O’nun izi, sadece namazda, oruçta değil, hayatımızın her alanında; ahlakımızda, ticaretimizde, aile hayatımızda, komşuluk ilişkilerimizde aranmalıdır. Ve unutmayalım ki O’nun ahlakı Kur’an’dı; bu nedenle O’na uymak, Kur’an’ı hayata geçirmektir.

Değerli okurlarımız 162. sayımızda Başyazarımız Alparslan Kuytul Hocaefendi “Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e İtaat ve Sünnetinin Bağlayıcılığı” başlıklı yazısını ele alırken; yazarlarımızdan Dr. Murat Gülnar Beyefendi, “Kur’an’ın Anlaşılmasında Hadislerin Rolü” başlıklı kapak yazısı ile, Peygamberimiz olmadan Kur’an’ı doğru idrak etmenin mümkün olmadığını ilmî bir dille aktarıyor. Rumeysa Yılmaz Hocahanım, “Oryantalizm: İçimizdeki Oryantalistler” başlıklı yazısıyla, hadislere karşı sinsice yürütülen operasyonları, bu zehirli fikirlerin içimizde nasıl neşet ettiğini derinlemesine inceliyor. Semra Kuytul Hocahanım ise “Hz. Peygamber’e Ümmet Olmak” yazısıyla, bize sadece kuru bir aidiyet değil; sorumluluk, fedakârlık ve en önemlisi O’nun davasını yüklenme bilinci aşılayan bir ümmet olmanın şuurunu hatırlatıyor.

Ayrıca, Peygamber Efendimiz’in sünnetine uymak, hadis öğrenmek ve yaşamak için çaba sarf etmeyi teşvik eden Riyazü’s Salihin’den Seçmeler, Hadis İlminin Peşinde Bir Ömür: Rıhleler, Osmanlı’da Riyazü’s Salihin Okumaları gibi birbirinden değerli içeriklerle sizlerle buluşuyoruz.

Unutmayalım ki, O’nun izinde olmak, sadece O’nu anmak değil, O’nun gibi Kur’an’ın davasını yüklenen bir kul olarak yaşamaktır. O’nun izinde olmak, modernizmin, küreselleşmenin ve nefsin baskısı altında eriyen kimliğimizi yeniden inşa etmektir.

Bu sayımızın, hepimizi bir kez daha Resulullah’ın sünnetine daha sıkı sarılmaya, O’nun yolunu hayatımızın her anına nakşetmeye sevk etmesini Rabbimizden niyaz ediyoruz.

Hayırlı Okumalar Dileriz…

Paylaş: